VAN GÖLÜ CANAVARI
VAN CANAVARIN EFSANESİ
DUNYADAVAN.COM
VAN- Van Gölünde yaşadığı
iddia edilen ‘Van Gölü Canavarı’ 1889 yılında da gündemi hayli işgal etmiş. Son
olarak 97-98 yılında kimi Turizmi
canlandırmak için ortaya atılan bir
uydurma olduğunu söylerken bir türlü ispatlanamayan efsanevi canavar meğerse
Sultan Abdülhamit döneminde de ortaya çıktığı saptandı.
Son Padişahın Sultanı Abdülhamit döneminde
28 Şaban 1306 (28 Nisan 1889) yılında
Van Gölünde görülen Canavarı’nın haberini Saadet Gazetesi manşetten okuyucularını duyurduğu görgü tanıklarının
ifadelerine geniş yer verdi. "Bitlis
merkez sancağına bağlı Hizan kazası ahalisinden üç kişi, yolculuğa çıkıp,
Bulanık tarafına giderken yol güzergahı olması nedeniyle Van Denizi'nin Tatvan
Ahlat arası sahillerine tesadüf eder. Bunlardan birisi namaz kılmak için deniz
kenarında bir yerde abdestini almaya başladığı sırada gölden çıkan bir yaratık
tarafında yutulduğunu” yazmış.
Van Tarih
ve Kültür Araştırmaları Derneği Başkanı İkram Kali, "Osmanlı'dan günümüze varlığı anlatılan
bu yaratığın varlığının yalan olduğuna inanmıyorum" dedi.
Van Gölü'nde varlığı-yokluğu tartışma konusu olan ve bugüne kadar bir çok gazete ve televizyona haber olan efsane Van Gölü Canavarı'nın 121 yıl önce de haber olduğu ortaya çıktı. Görgü tanıklarının, uzunluğu 10-12 metre, ses çıkaran, su püskürten siyah renkli olarak tarif ettiği Van Gölü Canavarı'nın efsanesi tarih boyunda devam etmiş.
Van Gölü'nde varlığı-yokluğu tartışma konusu olan ve bugüne kadar bir çok gazete ve televizyona haber olan efsane Van Gölü Canavarı'nın 121 yıl önce de haber olduğu ortaya çıktı. Görgü tanıklarının, uzunluğu 10-12 metre, ses çıkaran, su püskürten siyah renkli olarak tarif ettiği Van Gölü Canavarı'nın efsanesi tarih boyunda devam etmiş.
Kali, dönemin Van Vali Yardımcısı olmak üzere, doktor, asker, futbolcu, köylü, balıkçıların da bulunduğu çeşitli yaş ve mesleğe sahip yüzlerce Vanlının çeşitli tarihlerde gördüğü, adına isim yarışması açılan, heykeli dikilen, eski Başbakanlardan Bülent Ecevit tarafından adına Van Gölü Canavarı ismiyle şiir yazılan, TBMM tarafından Van Gölü Canavarı araştırma komisyonu kurulan Van Denizi'nin simgesi canavarın yalan olduğuna inanmadığını anlattı.
CANAVARIN EFSANESİ
Van Gölü
Canavarı ile ilgi manşet haberin, tarih, ilim ve kültür içerikli Yedikıta
Dergisi'nin 26. sayısında, Selman Soydemir imzası, Zeynep Seymen illüstrasyonu
yer aldığını belirten Kali, Saadet Gazetesi'nin 121 yıl önce yayınlanan ve bir
kişinin ölümü ile sonuçlanan haberi ile ilgili bilgi de bilgi verdi. Kali
haberdeki şu hususları anlattı:
"Bitlis merkez sancağına bağlı Hizan kazası ahalisinden üç kişi, yolculuğa çıkıp, Bulanık tarafına giderken yol güzergahı olması nedeniyle Van Denizi'nin Tatvan Ahlat arası sahillerine tesadüf eder. Bunlardan birisi namaz kılmak için deniz kenarında bir yerde abdestini almaya başlar. Sıra ayaklarına gelip yıkamak için azıcık denize girer girmez deniz hayvanlarından biri derhal ayağına sarılıp kendisini denize çekmeye, bu ise bütün kuvvetiyle dışarı çıkmaya çabalar. Yalnız başına hayvanın tasallutundan kurtulamayacağını anlayınca feryat ile arkadaşlarından yardım ister. Arkadaşları güç hal ile bu şahsı denizden çıkarır ise de, hücum eden hayvan zavallı adamın topuğundan dizine kadar sarılmıştır. Adamın feryadı göklere çıkar. Bütün çabalar sonuç vermeyince biçare adamın arkadaşları ateş yakarak hayvanın adamın ayağını bırakması için kuyruğunu ateşle yakarlar. Ateş tesiriyle hayvandan yürek tırmalayan çığlık ile heybet, kuvvet ve acıyla havaya fırlar. Ayağını kapmış olduğu adamı da beraber kaldırıp yirmi yirmi beş metre yükseğe çıktıktan sonra denize doğru inerek adamı da beraber alıp götürür" şeklinde yansıtmış.
"Bitlis merkez sancağına bağlı Hizan kazası ahalisinden üç kişi, yolculuğa çıkıp, Bulanık tarafına giderken yol güzergahı olması nedeniyle Van Denizi'nin Tatvan Ahlat arası sahillerine tesadüf eder. Bunlardan birisi namaz kılmak için deniz kenarında bir yerde abdestini almaya başlar. Sıra ayaklarına gelip yıkamak için azıcık denize girer girmez deniz hayvanlarından biri derhal ayağına sarılıp kendisini denize çekmeye, bu ise bütün kuvvetiyle dışarı çıkmaya çabalar. Yalnız başına hayvanın tasallutundan kurtulamayacağını anlayınca feryat ile arkadaşlarından yardım ister. Arkadaşları güç hal ile bu şahsı denizden çıkarır ise de, hücum eden hayvan zavallı adamın topuğundan dizine kadar sarılmıştır. Adamın feryadı göklere çıkar. Bütün çabalar sonuç vermeyince biçare adamın arkadaşları ateş yakarak hayvanın adamın ayağını bırakması için kuyruğunu ateşle yakarlar. Ateş tesiriyle hayvandan yürek tırmalayan çığlık ile heybet, kuvvet ve acıyla havaya fırlar. Ayağını kapmış olduğu adamı da beraber kaldırıp yirmi yirmi beş metre yükseğe çıktıktan sonra denize doğru inerek adamı da beraber alıp götürür" şeklinde yansıtmış.
Yorumlar
Yorum Gönder