VANCANAVAR.BLOGSPOT.COM

HAKKARİ- Hakkarili kadınlar kurdukları kooperatif sayesinde bal üretiminde erkek üreticilere rakip oldu. Çiçeklerin Özü Kooperatifi adı altında bir araya gelen 20 kadın üye arı gibi çalışıyor. Her yıl arı sayısını da artıran arı kadınlar şuan 450 kovana sahip oldu. Kentte 7 yıl önce istihdama katkı sağlamak ve üretimi yaygınlaştırmak amacıyla kooperatif kuran yaklaşık 20 kadın, Ticaret Bakanlığı ve Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı'ndan aldıkları makine desteği ve nakdi yardımla Kırıkdağ köyünde ev ürünleri imalatı işletmesini kurdu. Burada Organik sebze ve meyve yetiştiren, dağlardan topladıkları otları kullanarak peynir yapan, turşu kuran ve bu ürünleri satan kadınlardan 10'u, 4 yıl önce aldıkları eğitimler sayesinde arıcılığı da işletme bünyesine kattı. Cilo Dağları eteklerindeki 2 bin 500 rakımlı noktalara yerleştirdikleri 450 kovanda üretim yapan kadınlar, bu süreçte elde ettikleri yaklaşık 20 ton balı kentteki işletmelerin yanı sıra zincir marketlere ve müşterilerine

HAKKARİ- Hakkari'nin Şemdinli ilçesinin Irak ve İran sınırında yaşayan berivanlar yaylalarda hayvanları sağarak en lezzetli sut, yoğurt ve tereyağını elde etmeye çalışıyor. Tüm dünyada ekili olan ve ölümlere yol açan sıcaklar hayatı olumsuz yönde etkiliyor. Geçimlerini hayvancılıkla sağlayan bölge insanı yaz aylarında koyunlarını yaylaya çıkartıyor. Yayladaki koyunların sut sağımına giden köylü kadınlar kavurucu güneşin altında zorlu hayatla mücadeleleri göz kamaştırıyor. Yüksek rakımlı yaylalarda hav sıcaklığının 35-40 dereceyi bulurken, koyun sağımları açık alanda yapılıyor. Koyun sağımı için her gün 15-20 kilometre yol giden Berivanlar sağım işi bitince yine aynı mesafeyi kat ederek köylerine dönüyor.

VAN- Türkiye topraklarının % 93’ü deprem bölgesi içinde yer alırken, 1903 yılından bu yana şiddeti 6 ve üstü olan 180’e yakın deprem yaşandı. Depremlerde toplam 118 bin 133 kişi yaşamını yitirdi. Türkiye'nin bulunduğu coğrafya, 1500'lü yıllardan itibaren farklı zamanlarda 7 ve üstü büyüklüğünde 25 depremle sarsıldı. Sismik açıdan oldukça aktif bir ülke olan Türkiye, Avrasya-Arap-Afrika levhası arasında yer alıyor. Türkiye, sınırları içerisinde Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı ve Batı Anadolu Fay Hattıyla deprem kuşağında bulunuyor. Buna göre Cumhuriyet Tarihinden bu yana ilk depren 1903 yılında Muş Malazgirt’te meydana gelen 6,7 büyüklüğündeki depremde 600 kişi yaşamını yitirdi. Sırasıyla Ülkemizde yaşanan depremler: 1912 (Tekirdağ) 7,3 : 216 kişi; 1924 (Erzurum) 6,8: 60 Kişi; 1939 (Erzincan) 7,9: 3 bin kişi; 1944 (Bolu) 7,2: 3 959 kişi; 1957 (Bolu) 7,1: 60 kişi; 1967 (Bolu) 6,8: 89 kişi; 1970 (Kütahya) 7,2: 800 kişi; 1971 (Bingöl) 6,8: 878 kişi; 1975 (Diyar

VAN- Van Gölü havzasında toplu martı ölümlerinin nedeni belli oldu. Her yıl bu mevsimde martı ölümlerinin yaşandığı Van Gölü kıyılarında yaşayan martıların, kuraklık, sıcaklık ve besin sıkıntısından dolayı ölümlerin gerçekleştiği ifade edildi. Van Gölü kıyılarında dikkat çeken  martı ölümleriyle araştırma yapan uzmanlar ölümlerin sebebinin hastalıktan kaynaklanmadığını saptadı. Konuyla ilgili açıklama yapan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Atilla Durmuş,  ölümlerin her yıl yaz aylarında yaşandığını ifade eden ederek, “ Van Gölü ’nde bulunan Akdamar, Adır, Çarpanak ve Kuzu adalarında yaşayan martılar, balık göçünün sona ermesiyle beraber besin sıkıntısı yaşamaya başladı. Yaşanan  besin sıkıntısının   yanında kuraklık ve çevre kirliliğin de etkisiyle martı ölümleri artarak sürüyor” dedi. Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Aslan da martı ölülerinden numuneler alındığını ve vatandaşı   tedirgin edecek durum olmadığı

VAN- Van'ın Erciş ilçesinde yaz aylarında kent sakinlerinin sineklerle başı dertte. Göl kenarında bulunan konutlar sahildeki sinek larvalarının yeterli derce ilaçlanmadığı için çoğalan sinekler evlerin içini ve etrafını sarıyor. Havaların ısınmasıyla çoğalan ilçe halkının hayatını olumsuz etkileyen sinek istilasına karşı vatandaşlar kendi imkanlarıyla mücadele etmeye çalışıyor. Belediyenin konuya duyarsız kalması ve ilaçlama yapılmaması nedeniyle zaman zaman zor durumda kaldıklarını ifade den vatandaşlar, belediyenin bir an önce bu soruna çözüm bulmasını istedi. 

  VAN- Batman'dan ailesiyle birlikte Van'da göç eden  Samet Güler (11), sokakta 'mey' ile Kürtçe uzun hava çalarak, ailesinin geçimine destek oluyor.   Babasından öğrendiği 'mey' çalgısıyla küçük yaşta koluna altın bilezik taktığını söyleyen Güler, "Babamın bana öğrettiği bu çalgı sayesinde şimdiden bir ek meslek sahibi oldum. Okuyup ilerde belki öğretmen olurum bunun yanında da çalmaya yine devam ederim. Hem aileme yük olmadan onlara destek oluyorum hem de kendi harçlığımı çıkartıyorum. Mey sesi insanı yürekten dinlendiren bir çalgıdır. Bu sesi duyan hemen karşımda durup hüzünlendiğini görüyorum. İnsanlardan güzel tepkiler alıyorum bu da beni mutlu ediyor. 

VAN- Van’ın İpekyolu Belediyesi kentin işlek caddelerindeki refüjlere bıraktıkları saksılarla güzel görünüm kazandırdı. Belediyenin Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekiplerince refüj ve yeşil alanlarda çalışmaları devam ediyor. Sanat Sokağı ve Koçibey Caddesinde ki kötü görünümlü refüj ve ortak kullanım alanlarına   yeni saksılar bıraktı. Vatandaşların hem oturmasına elveşli hemde saksılardaki ağaçların sağladığı gölgeliklerde dinlenme fırsatı yaratıldı. Şık görünümleriyle de kentte farklı bir hava katan saksılar vatandaşların da beğenisini kazandı.

KARS- Karsın Selimiye ilçesi Kotanlı köyünde yaşayan Kuytu ailesi aile mesleği olan çamurdan tandır yapma geleneğiyle geçimini sağlıyor. Yaklaşık 1 asırdır çamura şekil veren Kuytu Ailesi atadan gelen geleneği yaşatıyor. Eşi, çocukları ve torunları ile annesinden öğrendiği tandır üretimi yapan Şemsettin Kuytu (70),Doğu ve G. Doğu Anadolu Bölgesinin vaz geçilmezlerinden olan ekmek ve yemek pişirme aracı çamurdan tandı işlini çocuklarına da öğretiyor. Çamurdan kazandıklarıyla hem ailesini geçindirdiğini hem de çocuklarına bu mesleği öğretmenin gururuyla geleneğin yaşatmasını istediğini ifade eden Şemsettin Kuytu: Zahmetli ama bir o kadarda meşakkatli bir iştir. Toprağını iyi seçmek lazım. Bir tandırın yapımı 10 gün sürüyor. Yapımı bitince 2 ay güneş görmeyen bir depoda dinlendirme yapılıp sonra yoğurtla kalaylıyoruz ve sayışa hazır hale geliyor.”