Türkiye'nin yılan adası

Yazan:

HAKKARİ- Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Yürekli ile Karabağ köylerinin arasında yer alan ‘Yılan Pınarı’ bölgesinde sürü halinde yılanlar yeniden ortaya çıkmaya başladı.

Yürekli ve Karabağ köyleri arasındaki bölgede yol boyu sürü halinde  yılanların bulunması brezilya'nın 'yılan adası'nı andırırken, görenleri ise hem korkutuyor hem de şaşırtıyor. Özellikle insanların olmadığı zamanlar açık alanlara çıkan yılanların zehirsiz olduğu da biliniyor.

Mardin, Muş, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Adıyaman'da, kış uykusunda olması beklenen yılanların varlığı da görenleri şaşırtmıştı. Hakkari Üniversitesi  Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Zülfü Yıldız, "Bu durum, soğukkanlı hayvanlar olan yılanların kış uykusu (hibernasyon) davranışlarını etkilemektedir. 30-40 yıl önceye kadar Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi, günümüzden çok daha fazla kar yağışı almaktaydı. Ancak her geçen yıl kar yağışları ve soğuk geçen mevsimlerin süresinin azalması, kış uykusuna yatan hayvanların davranışını etkilediğini görüyoruz" 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Van Kuruyor: Göl Çekiliyor, Dereler Susuyor

Yazan:
Resim
VAN- Van’da son yılların en büyük kuraklık alarmı verildi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 2025 raporuna göre, Van ve çevresi “olağanüstü kuraklık” kategorisine girdi.  Son 12 aylık verilere göre hem merkez hem de kırsalda yağışlar ciddi şekilde azaldı. Yer altı su kaynakları düşerken, Van Gölü’nde sular gözle görülür biçimde çekilmeye başladı. Göle dökülen küçük akarsuların bir kısmı kurudu, bazıları kritik seviyelere indi. Yalnızca Van değil, çevredeki Hakkari ve Şırnak da “aşırı kurak” kategorisinde yer aldı. Malatya ve Elazığ’da “orta kuraklık” tespit edilirken, Doğu Karadeniz dışında Türkiye’nin büyük bölümü şiddetli kuraklıkla karşı karşıya. Van’da son birkaç yıldır dereler, göletler ve akarsular birer birer kuruyor. Şimdi ise Van Gölü’nün suları da hızla geri çekiliyor.
HABERİN DEVAMI

Tadilatlar, Servis Çilesi ve Öğretmensiz Sınıflar: Van’da Eğitim Kaosu

Yazan:
Resim
VAN- Türkiye’de dün çalan ilk ders zili, yeni bir eğitim öğretim döneminin habercisi oldu. Çocukların heyecanla sıralarına koştuğu, velilerin umutla baktığı bu gün aslında bayram gibi yaşanmalıydı. Ancak Van’da tablo yine değişmedi: Tadilatı yetişmeyen okullar, servis çilesi, öğretmensiz sınıflar ve taşımalı eğitim krizi... Yani yıllardır tekrar eden sorunlar, 2025-2026 eğitim yılına da damgasını vurdu. Bir okulun ilk günü sadece öğrenciler için değil, bir şehrin geleceği için de önemlidir. Ama Van’da çocukların gözlerindeki sevinç, boya kokusu içinde işlenen derslerle gölgelendi. Cumhuriyet İmam Hatip Ortaokulu öğrencileri başka okullara yönlendirildi, veliler servis sorunu yüzünden çaresiz kaldı. Türk Eczacıları Birliği İlkokulu’nda ise eğitim, hâlâ tamamlanmamış tadilatların gölgesinde başladı. Asıl can acıtıcı olan, yüzlerce öğrencinin öğretmensiz kalmasıydı. Rekabet İlkokulu’nda altı sınıf ders başı yapamadı. Çocuklar okula gitti, ancak öğretmen olmadığı için evlerine geri dönmek...
HABERİN DEVAMI

Van Gölünde Kirlilik Tehlikeli Seviyede

Yazan:
Resim
Van Gölü, yıllardır mavi berraklığıyla anılsa da son uydu görüntüleri durumun değiştiğini ortaya koydu. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Dr. Mustafa Akkuş, 2 Ağustos 2025 tarihli Sentinel-3 görüntülerini inceledi ve tabloyu net biçimde açıkladı: Gölün açık alanlarında klorofil-a değeri 0,5–0,8 mg/m³ aralığında kalırken, Van ve Erciş kıyılarında bu değer 10–15 mg/m³ gibi rekor seviyelere ulaştı. Bu olağanüstü artışın nedeni ise belli: Arıtılmadan göle bırakılan evsel ve endüstriyel atıklar. Görüntülerde özellikle yerleşim bölgelerinin önünde belirginleşen kırmızı tonlar, kirliliğin artık göz ardı edilemeyecek seviyede olduğunu gösterdi. “Van Gölü için tek damla kirlilik bile fazladır” Dr. Akkuş, Van Gölü’nün hassas bir ekosistem olduğuna dikkat çekti ve şu uyarıyı yaptı: "Arıtma tesisleri yalnızca kurulmakla kalmamalı; işletme maliyetleri düşünülmeden tam kapasite çalıştırılmalıdır. Bu göl, yalnızca Van’ın değil, tüm ülkenin ortak mirasıdır." Uzman...
HABERİN DEVAMI

Kuzey Makedonya'da Atatürk’e anı evi

Yazan:
Resim
MAKEDONYA- Kuzey Makedonya hükümeti, ulusal kurum olarak "Mustafa Kemal Atatürk Anı Evi" kurma kararı aldı. Anı evi, Atatürk'ün babası Ali Rıza Efendi'nin doğduğu Kocacık köyünde yer alacak. Hükümet tarafından yapılan açıklamada, 199. hükümet oturumunda, Kültür Bakanlığının teklifi üzerine ülkenin batısında bulunan Merkez Jupa Belediyesine bağlı Kocacık köyünde “Mustafa Kemal Atatürk Anı Evi” Ulusal Kurumu kurulmasına karar verildi. Açıklamada, “Bu kararla, Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatı ve eserlerinin yanı sıra Kuzey Makedonya Cumhuriyeti için önem taşıyan diğer etnolojik ve tarihi objelerin araştırılması, toplanması, düzenlenmesi, mesleki ve bilimsel olarak işlenmesi, incelenmesi, muhafaza edilmesi, yayınlanması amaçlanıyor” ifadesine yer verildi. Merkez Jupa Belediyesine bağlı Kocacık köyünde, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından restore edilerek 19 Mayıs 2014’te hizmete açılan Mustafa Kemal Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi’nin Anı E...
HABERİN DEVAMI

YUSUFUN KUYUSU (2)

Yazan:
Resim
YUSUFUN KUYUSU (2) BAKALIM BU HAFTAKUYUDA NE ÇIKACAK !!!! Zaman artık doğrulardan kaçanların değil, gerçekleri yüksek sesle dillendirenlerin zamanıdır. Çünkü bu şehir, yani Van, uzun süredir yönetsel bir  "gölge oyunu"nun  içinde dönüp duruyor. Yönetenler değişiyor, tabelalar yenileniyor, isimler geliyor geçiyor ama sistem aynı kalıyor:  yerel İthal akıllarla ruhun bastırıldığı bir algoritma (düzenek). Van’ın kaderi midir bu, yoksa bize dayatılan bir “versiyon” mu? Bu güzel coğrafya, neden sürekli “misafir yöneticilerin kısa vadeli ajandalarına teslim ediliyor? Milletvekili, belediye başkanı, kurum müdürü, sözde gazeteci, genel sekreter… Say say bitmez. Yerel hafızaya sahip, halkla aynı frekansta buluşabilen, kenti yaşayan değil yöneten insanlar neden hep yedek kulübesinde bekletiliyor? Bir süredir Van, adeta  bürokratik bir "deney laboratuvarı"na  çevrilmiş durumda. Başka şehirlerde başarı gösterememiş, sistemin dışına atılmış ya da sırf bir yere yerleştirilmes...
HABERİN DEVAMI

Van’ın Gizli Sanatı: Ceviz Ağacı İşlemeciliği

Yazan:
Resim
VAN- Van, sadece doğal güzellikleri ve tarihi eserleriyle değil, aynı zamanda geçmişten günümüze taşınan el sanatlarıyla da dikkat çekiyor. Bu sanatların başında ise ceviz ağacı işlemeciliği geliyor. Özellikle Bahçesaray ve Çatak ilçelerinde yaygın olan bu zanaat, hem ustalığın hem de sabrın birleştiği bir miras niteliğinde . Yüzyılların Emeği: Ceviz Ağacı Ceviz ağacı, sert dokusu, dayanıklılığı ve uzun ömürlü yapısıyla tarih boyunca en değerli ağaç türlerinden biri oldu. Osmanlı döneminde ceviz ağacından yapılan mobilyalar saraylarda, konaklarda ve zengin evlerinde prestij göstergesi kabul edilirdi. Hatta bazı rivayetlere göre ceviz ağacından yapılan çeyiz sandıkları, nesilden nesile aktarılırdı. Ağacın Yolculuğu: Dalından Efsaneye Ceviz ağacı işlemeciliğinde en önemli unsur sabırdır . Biçilen ağaç önce kalaslara dönüştürülür. Ardından nemini kaybetmesi için üç gün boyunca fırınlanır . Ancak bu süreç ağacın kuruması için yeterli değildir. Ağaçlar, tam kıvama gelmesi için 6-7 ay b...
HABERİN DEVAMI

Çaldıran’da arazi kavgası faciaya dönüştü

Yazan:
Resim
VAN- Van’ın Çaldıran ilçesinde yaşanan arazi anlaşmazlığı, kanlı bir hesaplaşmaya dönüştü. Uzunyol Mahallesi’nde akraba iki aile arasında çıkan silahlı kavgada 1 kişi hayatını kaybederken, 3 kişi de yaralandı. Görgü tanıklarının aktardığına göre, uzun süredir devam eden arazi tartışması dün akşam saatlerinde yeniden alevlendi. Önce sözlü başlayan gerginlik kısa sürede büyüyerek silahların konuştuğu çatışmaya dönüştü. Kurşunların hedefi olan Abidin Yaman olay yerinde yaşamını yitirirken, 3 kişi ise yaralı halde hastaneye kaldırıldı. Çaldıran Devlet Hastanesi’nde yapılan ilk müdahalelerin ardından yaralılar Van’daki hastanelere sevk edildi. Bölgeye çok sayıda jandarma ekibi sevk edilirken, mahallede geniş güvenlik önlemleri alındı. Yetkililer, aileler arasındaki husumetin daha da büyümemesi için giriş çıkışları kontrol altına aldı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
HABERİN DEVAMI

30 kovanla başladı 600 kovana ulaştı

Yazan:
Resim
MUŞ- Muş’un Varto ilçesinde girişimci kadın Emran Beyazyıldırım, 30 kovanla başladığı arıcılıkta 600 kovana çıkarttı. Muş Alparslan Üniversitesi (MAUN) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeliha Tekin’in mentörlüğünde markalaşma yolunda ilerleyen Beyazyıldırm 4 çocuğunu arıcılıkta kazandığı parayla okuttu. Kadın girişimci Emran Beyazyıldırım, konu ile ilgili olarak yapmış olduğu açıklamada gerekli desteklenmelerin yapılması gerektiğini belirterek; “4 çocuğumu okutup üniversite mezunu yaptıktan sonra eşimin yaptığı arıcılık mesleğine bende başladım. İlk olarak 30 kovanla başladığımız arıcılıkta şimdi ise 600 kovanımız var. Doğal ve orijinal olarak üretilen balın yanı sıra propolis ve polen üretimi de yapmaya karar verdik. Şimdi köyümüzdeki bitki florasının canlanmasının ardından Dipsiz Göl’e arılarımızı getirdik. Ülkenin 3’üncü büyük ovasına sahip olan Muş Ovamız arılar için ilaçsız doğal ortam halindedir.
HABERİN DEVAMI

TAM BİR ASIR SONRA.... | dunyadaVan, Flaş haberler,haber durağı, Van Bülten, Van haberleri

Yazan:
Resim
TAM BİR ASIR SONRA.... | dunyadaVan, Flaş haberler,haber durağı, Van Bülten, Van haberleri : Akdamar adasına bakan evinde gazetemize konuşan Gevorgyan, burada huzur bulduğunu belirterek, “Biz Ermeniler Türkleri, Kürtleri kardeş biliriz. Buradaki insanlarla kucaklaşıp, geçmişi unutup beraber yaşamak istiyoruz. Hepimiz insanız, geçmişte hatalar olmuşsa da geçmişte kaldı” diyor. TAM BİR ASIR SONRA.... DUNYADAVAN.COM(ÖZEL RÖPORTAJ) ***  1915 olaylarından 100 yıl sonra 55 yaşındaki Gayane Gevorgyan, atalarının yaşadığı topraklara geri döndü. Ev alarak Van’a yerleşen Gevorgyan, “Biz Ermeniler Türkleri, Kürtleri kardeş olarak biliriz. Dedelerimiz uzun yıllar birlikte yaşamış. Hepimiz insanız, geçmişte hatalar olmuşsa da geçmişte kaldı” diyor. ***  Akdamar adasına bakan evinde gazetemize konuşan Gevorgyan, burada huzur bulduğunu belirterek, “Biz Ermeniler Türkleri, Kürtleri kardeş biliriz. Buradaki insanlarla kucaklaşıp, geçmişi unutup beraber yaşamak istiyoruz. Hepim...
HABERİN DEVAMI