VANCANAVAR.BLOGSPOT.COM

VAN- Türkiye’de dün çalan ilk ders zili, yeni bir eğitim öğretim döneminin habercisi oldu. Çocukların heyecanla sıralarına koştuğu, velilerin umutla baktığı bu gün aslında bayram gibi yaşanmalıydı. Ancak Van’da tablo yine değişmedi: Tadilatı yetişmeyen okullar, servis çilesi, öğretmensiz sınıflar ve taşımalı eğitim krizi... Yani yıllardır tekrar eden sorunlar, 2025-2026 eğitim yılına da damgasını vurdu. Bir okulun ilk günü sadece öğrenciler için değil, bir şehrin geleceği için de önemlidir. Ama Van’da çocukların gözlerindeki sevinç, boya kokusu içinde işlenen derslerle gölgelendi. Cumhuriyet İmam Hatip Ortaokulu öğrencileri başka okullara yönlendirildi, veliler servis sorunu yüzünden çaresiz kaldı. Türk Eczacıları Birliği İlkokulu’nda ise eğitim, hâlâ tamamlanmamış tadilatların gölgesinde başladı. Asıl can acıtıcı olan, yüzlerce öğrencinin öğretmensiz kalmasıydı. Rekabet İlkokulu’nda altı sınıf ders başı yapamadı. Çocuklar okula gitti, ancak öğretmen olmadığı için evlerine geri dönmek...

VAN- Van’da sağlık alanında üzücü bir gelişme yaşandı. SBÜ Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahı Op. Dr. Murat Sezgin, hasta yakınlarının saldırısına uğramasının ardından kentten ayrılma kararı aldığını duyurdu. Yaklaşık  4,5 yıldır Van’da görev yapan ve yüzlerce başarılı ameliyat gerçekleştiren  Sezgin, Haziran ayında  1000. açık kalp ameliyatını  yaparak önemli bir başarıya imza atmıştı. Ancak geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden bir hastanın yakınlarının saldırısına maruz kalan Sezgin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla Van’daki görevine veda edeceğini açıkladı. Sezgin paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “Verdiğimiz emeğin boşa gittiğini geçen hafta gördük. Maalesef bir saldırı oldu. Daha önce ‘Bir gün saldırı olursa Van’dan giderim’ demiştim. Kendimizi bu kadar yıpratmanın anlamı yok. Değmezmiş bu kadar emek ve özveriye. Sanırım artık zamanı geldi. Kalan enerjimiz için neresi denk gelirse, hayırlısı.” Doktorun ayrılık mesajı sosyal me...

Van Gölü, yıllardır mavi berraklığıyla anılsa da son uydu görüntüleri durumun değiştiğini ortaya koydu. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Dr. Mustafa Akkuş, 2 Ağustos 2025 tarihli Sentinel-3 görüntülerini inceledi ve tabloyu net biçimde açıkladı: Gölün açık alanlarında klorofil-a değeri 0,5–0,8 mg/m³ aralığında kalırken, Van ve Erciş kıyılarında bu değer 10–15 mg/m³ gibi rekor seviyelere ulaştı. Bu olağanüstü artışın nedeni ise belli: Arıtılmadan göle bırakılan evsel ve endüstriyel atıklar. Görüntülerde özellikle yerleşim bölgelerinin önünde belirginleşen kırmızı tonlar, kirliliğin artık göz ardı edilemeyecek seviyede olduğunu gösterdi. “Van Gölü için tek damla kirlilik bile fazladır” Dr. Akkuş, Van Gölü’nün hassas bir ekosistem olduğuna dikkat çekti ve şu uyarıyı yaptı: "Arıtma tesisleri yalnızca kurulmakla kalmamalı; işletme maliyetleri düşünülmeden tam kapasite çalıştırılmalıdır. Bu göl, yalnızca Van’ın değil, tüm ülkenin ortak mirasıdır." Uzman...

Türkiye genelinde artan et fiyatlarının gölgesi Van’a da düştü. Sofrasında et görmekte zorlanan dar gelirli aileler, ucuz kıyma alabilmek için sabahın erken saatlerinde Et ve Süt Kurumu önünde sıraya girdi. İpekyolu ilçesi Alipaşa Mahallesi’ndeki satış noktası önünde oluşan kuyruk, günün ilk ışıklarında metrelerce uzadı. Bir kilo kıyma için saatlerce bekleyen vatandaşlar, “Et artık lüks oldu, bütçemiz buna yetmiyor” diyerek sitem etti. Et ve Süt Kurumu yetkilileri, yoğunluğun her geçen gün arttığını ve talepleri karşılamakta zorlandıklarını belirtti. Piyasa koşullarının fiyatları yukarı çektiğini ifade eden yetkililer, ürün arzını artırmak için çalışmaların sürdüğünü söyledi. Vatandaşlar ise et ürünlerine erişimin zorlaştığını, fiyatların makul seviyelere çekilmesi gerektiğini dile getirdi. “Et, sağlıklı beslenmenin temelidir; soframızdan eksilmemeli” diyen vatandaşlar, yetkililerden çözüm beklediklerini kaydetti.

VAN- DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ziyaretlerde bulunduğu Van’da Türkiye ve bölge ekonomisine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Babacan, son 10 yıldaki yönetim anlayışını eleştirerek, “Hukuk ve adalet konusunda hatalar yapılmasaydı, ekonomi rasyonalite çerçevesinde yönetilseydi, bugün kişi başına düşen milli gelir 30 bin dolar olurdu. Türkiye’nin hakkı bu” dedi. Van’daki ekonomik ve altyapı sorunlarına da değinen Babacan, 2024 yılında 600 esnafın kepenk kapattığını, Çevre Yolu’nun hâlâ tamamlanmadığını ve sağlık hizmetlerinde randevu sıkıntısı yaşandığını söyledi. Türkiye’nin sorunlarının çözülebilir olduğunu vurgulayan Babacan, “Yeter ki dürüst ve liyakatli kadrolar görevde olsun, kararlar istişareyle alınsın ve adalet esas alınsın” ifadelerini kullandı.

VAN- Van, bir yanda kayyumla yönetilen Büyükşehir Belediyesi, diğer yanda DEM Parti’ye bağlı ilçe belediyeleri arasındaki yetki çatışmasının bedelini ödüyor. Şehirdeki aksayan hizmetler, artan trafik keşmekeşi, çöp yığınları ve altyapı sorunları artık günlük yaşamı felç eder hale geldi. Eski Van Ticaret Borsası ve Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Feridun Irak , bu gidişata sert sözlerle tepki gösterdi: “Bir koltukta iki karpuz taşınmaz. Belediyecilik masa başında değil, sahada yapılır. Bugün Van’da trafik çileye dönmüş, kaldırımlar işgal altında, çöp konteynerleri dolup taşıyor. Halk her gün sıkıntı yaşıyor ve kimse kimseyi dinlemiyor. Bu şehir sahipsiz kaldı” dedi. Vatandaşlardan da tepkiler büyüyor: Sokaklarda, sosyal medyada ve toplantılarda dile getirilen eleştiriler net: “Göstermelik billboard projeleriyle algı yönetiliyor, temel ihtiyaçlar ise görmezden geliniyor.” Irak, Van’ın büyüklüğüne ve stratejik önemine vurgu yaparak şu çağrıda bulundu: “Van artık kasaba gibi yön...

VAN- Van’da çöp sorunu ve belediyeler arasındaki yetki karmaşası tartışma konusu olurken, Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) Başkanı Necdet Takva dikkat çekici bir paylaşım yaptı. Van’ın cadde ve sokaklarında biriken çöpler, hem çevre kirliliğine hem de vatandaşların tepkisine neden oluyor. Yetki karmaşası nedeniyle belediyeler arasında yaşanan çekişmeler, temizlik hizmetlerinde aksamaya yol açıyor. Kayyumla yönetilen Van Büyükşehir Belediyesi ile DEM Parti yönetimindeki belediyeler arasındaki sorumluluk tartışmaları, kenti olumsuz etkiliyor. Bu soruna dikkat çekmek isteyen Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) Başkanı Necdet Takva, farklı bir yöntemle mesaj verdi. Takva, sosyal medya hesabından ironik bir paylaşım yaparak çevre temizliğine vurgu yaptı: “Değerli Vanlılar; suç işleme pahasına bir çağrım var! Lütfen çöplerinizi yere atın! Etrafı berbat edin! Çöp bidonu aramayın! Yediklerinizi, içtiklerinizi sağa sola fırlatın! Şehrimizi el birliğiyle kirli ve yaşanmaz hale getirelim!”...

ESKİŞEHİR-  Eskişehir’in Seyitgazi ilçesi kırsalında çıkan orman yangını, büyük bir felakete yol açtı. Yangınla mücadele sırasında 2’si Eskişehir Orman Müdürlüğü çalışanı, 5’i Ankara’dan, 2’si Denizli’den gelen AKUT görevlisi ve Eskişehir’de görevli Karabüklü bir orman işçisi olmak üzere toplam 10 görevli hayatını kaybetti. Şehitlerin cenazeleri, Afyonkarahisar Devlet Hastanesinde yapılan otopsilerin ardından yakınlarına teslim edildi. 2 orman çalışanı Eskişehir’de, Karabüklü görevli memleketinde, 2 AKUT görevlisi Denizli’de, 5 AKUT görevlisi ise Ankara’da toprağa verilecek. Yangın bölgesinde 40 saattir uykusuz şekilde koordinasyonu sürdüren Eskişehir Orman Bölge Müdürü İsmail Çetin, ekiplerin fedakârca çalıştığını belirtti. CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, yaşanan acının unutulmaması gerektiğini vurguladı: "Bu artık bir kader olmamalı. Meclis derhal araştırma komisyonu kurmalı, sorumlular ortaya çıkarılmalı. Bu hayatlar geri gelmeyecek. Yas ilan edilmeli, taziyeler y...

VAN-Van Gölü… Yüzyıllardır bu topraklara bereket ve hayat veren, mavisiyle göz alan, hikâyelere konu olmuş o devasa su kütlesi… Bugün sessizce geri çekiliyor. Son 25 yılda su seviyesi yaklaşık 2 metre düştü. Uydu görüntüleri, kıyılarda yer yer 500 metreyi aşan çekilmeyi gösteriyor. Bir zamanlar dalgaların çarptığı kıyılar şimdi çatlamış topraklarla kaplı. İklim değişikliği, azalan yağışlar ve artan buharlaşma, Van Gölü’nü geri dönüşü olmayan bir felaketin eşiğine sürüklüyor. Gölün simgesi inci kefali tehlike altında; sıcaklık ve tuzluluk artışı onların yaşam döngüsünü bozuyor. Limanlar işlevsiz, tarım alanları tuz kabuğuyla kaplanıyor, köyler suyla bağını yitiriyor. İnşaat Yüksek Mühendisi Faruk Görünüş, durumu çarpıcı sözlerle özetliyor: “Alınmayan her önlem, kuruyan çeşmeler, göç eden köyler ve derinleşen bir gıda krizi olarak geri dönecek.” Bu sadece Van Gölü’nün değil, insanın doğayla kurduğu dengesiz ilişkinin de çığlığı. Şimdi yapılması gereken, gölü besleyen tüm kaynakları kor...

VAN-Van ve çevresinde son günlerde yaşanan kanlı hesaplaşmalar, hepimizin yüreğini sızlatıyor. Bu topraklarda asırlardır süregelen kan davaları, yalnızca iki aileyi değil, tüm bir toplumu yaralıyor. Her kaybedilen can, hepimizin vicdanında bir eksiklik olarak kalıyor. Kadim Aşiretler Federasyonu (KAF) Genel Başkanı Rasim Aslan, bu gidişe dur diyor. Aslan’ın çağrısı açık: “Adalet bireyin eliyle değil, hukuk yoluyla sağlanır. İntikam yeni mezarlar, yeni acılar getirir. Barış, sağduyu ve diyalogdan başka çıkış yok.” Aslan, devletin ve toplumun el ele vererek barış girişimlerini desteklemesi gerektiğini vurguluyor. Aileler arası barış etkinliklerinden gençleri husumetin karanlık çekiminden koruyacak çalışmalara kadar her adımı değerli bulduklarını ifade ediyor: “Kanı kanla temizlemek mümkün değil; konuşarak, uzlaşarak, el ele vererek temizlenir. Daha adil ve huzurlu bir toplum için bu yüz karası geleneğe birlikte dur demeliyiz.” Bir başka önemli nokta ise aşiretlerin bu kanlı olaylarla a...

VAN- Basın tarihimizin önemli dönemeçlerinden biri. Sansürün kaldırılışının 117. yılındayız. Bundan tam bir asır önce dönemin aydın gazetecileri baskı kalıplarını vermeyi reddederek, sansüre karşı direndi ve tarihe geçti. İşte bu yüzden 24 Temmuz, “gerçek gazeteciliğin başladığı gün” olarak anılır. Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) de bu anlamlı günde yayınladığı mesajla hem mesleğin onuruna hem de günümüz gazetecilerinin yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti. KGK Genel Başkanı Mehmet Ali Dim, “Gazeteciler tarih tanığıdır, tarafsızlığı ve doğruluğu esas almalıdır” diyerek, gazeteciliğin demokrasinin “nefesi” olduğunu hatırlattı. Ancak bugünün en acı tarafı şu: Medya ayakta kalma savaşı veriyor. Ülke genelinde pek çok yazılı, görsel ve işitsel medya kuruluşu ekonomik nedenlerle kapanırken, kalanlar da var olma mücadelesinde. Dim, bu tabloya dikkat çekerek, “Gerçek gazeteciler imtiyaz istemez; saygınlık, itibar ve insanca yaşam koşulları ister” dedi ve devlet kurumlarına, özel sektöre deste...

VAN- Van’da geçtiğimiz hafta, sessiz bir sokağın ortasında işlenen karanlık bir cinayet, sadece bir hayatı değil, üç küçük çocuğun da dünyasını altüst etti. Tiktok’ta yüz binlerce takipçisi olan Onur Karayel, akşam saatlerinde üç küçük kızıyla birlikte evine dönüyordu. Her zamanki sokaktan geçerken, ölüm onu tam kapısının önünde buldu. Kimliği belirsiz kişiler tarafından aracına açılan ateş sonucu Karayel ağır yaralandı. Hastaneye kaldırıldı ama tüm çabalara rağmen kurtarılamadı. Araçta bulunan üç küçük kız ise yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Durumlarının ciddiyetini koruduğu bildirildi. Bu acı olayın ardından başlayan soruşturma, bir hafta içinde önemli bir aşamaya geldi. Van Emniyet Müdürlüğü’nün yürüttüğü çok yönlü çalışmayla 6 şüpheli tespit edilerek gözaltına alındı. Yeni gelişme adliyeden geldi. Gözaltına alınan 6 kişiden 4’ü çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Diğer 2 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Van Cumhuriyet Başsavcılığı, kamuoyunun büyük tepki g...

VAN- Van’da her hafta kentin yakıcı sorunlarını gündeme taşıyan ve kamuoyunun "en duyarlı il başkanı" olarak tanıdığı Saadet Partisi İl Başkanı Özay İlhan, bu hafta da susmadı. Gündeminde yine Van’ın bitmeyen çilesi, ağır ilerleyen işler, plansız projeler ve kayyum yönetiminin uygulamaları vardı. İlhan, yaklaşık beş aydır kayyumla yönetilen Van Büyükşehir Belediyesi’nde, “ben yaptım oldu” mantığıyla hayata geçirilen projelerin hem halkı mağdur ettiğini hem de yeni krizlerin kapısını araladığını söyledi. İlhan’ın hedefinde bu kez Hz. Ömer Camii’nin yıkımı ve yerine yapılması planlanan yeni cami projesi vardı. Projenin sadece bir ibadethane değil, aynı zamanda bir şehircilik meselesi olduğuna dikkat çeken İlhan, şu ifadeleri kullandı: “Bu proje sadece bir cami inşası değil. Çevresindeki park alanı da projeye dahil edilmeli. Altına mutlaka otopark yapılmalı. Bu şehir otopark sıkıntısından kırılıyor. Ayrıca böylesine simgesel bir yapı, ulusal çapta bir mimari yarışmayla belir...

HAKKARİ- Bir kız çocuğu daha kayıp… Hakkari'nin Çukurca ilçesine bağlı Çığlı köyünde yaşayan 14 yaşındaki Rojda Asmin Ediş, 16 Temmuz günü evinden çıktı, bir daha geri dönmedi. Köylüler endişeli, ailesi perişan, yetkililer arıyor… ama Rojda hâlâ kayıp. Rojda'nın kaybolduğunu fark eden ailesi önce köyde kendi imkânlarıyla arama yaptı. Ancak saatler geçmesine rağmen bir iz bulamayınca, durumu jandarmaya bildirdi. O andan itibaren köy adeta alarma geçti. AFAD, jandarma, UMKE ve sağlık ekipleri bölgeye sevk edildi. Aramalar, üçüncü gününde halen sürüyor. Bir çanta… içindeki sessizlik Arama çalışmaları sırasında bir odunlukta Rojda’ya ait olduğu düşünülen bir çanta bulundu. İçinde kıyafetleri, kimliği ve bazı eşyaları vardı. Bu bulgu, kayboluşun sıradan olmadığını açıkça gösterdi. Fakat çantanın bulunduğu yerde Rojda yoktu. Bu kaçıncı kayıp? Bu sessizlik neden? Rojda, son dönemde kaybolan tek çocuk değil. Aylar önce Diyarbakır’da Narin, günler sonra dere kenarında ölü bulundu....

VAN- Van’da uyuşturucuya karşı yürütülen mücadelede dikkat çeken bir başarı daha kaydedildi. İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Narkotik Suçlarla Mücadele ve İstihbarat Şube ekipleri, Gürpınar ilçesinde şüpheli bir kamyoneti durdurdu. Araçta yapılan aramada, tam 82 kilogram skunk ile 40 kilo 500 gram metamfetamin maddesi ele geçirildi. Olayla bağlantılı iki kişi gözaltına alındı. Şüpheliler hakkında “Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti Yapmak” suçundan yasal işlem başlatıldı. Van Emniyeti, uyuşturucuyla mücadele kapsamında hem şehir merkezinde hem kırsalda kararlı operasyonlarını sürdürüyor. Yetkililer, gençleri ve toplumu hedef alan bu suçlara karşı sahada etkin bir şekilde yer almaya devam edeceklerini vurguladı. Uyuşturucu ticaretiyle elde edilen haksız kazancın önüne geçmek amacıyla yürütülen bu tür operasyonlar, hem kamuoyunda hem de güvenlik birimlerinde kararlılığı artırıyor.