VANCANAVAR.BLOGSPOT.COM

HAKKARİ- KESK’e bağlı Eğitim Sen Hakkari Şubesi, İşgücü Uyum Programı (İUP) nedeniyle okullarda yalnızca üç gün temizlik yapılmasına tepki gösterdi. Bulvar Caddesi'nde bir araya gelen grup, temizlik personelinin yetersiz koşullarda çalıştığını ve bu durumun çocukların sağlığını tehlikeye attığını savundu. Eğitim Sen Hakkari Şube Eş Başkanı Şükran Sönmez Güldal, haftada sadece üç gün temizlik yapılmasının yetersiz olduğunu vurguladı. Güldal, "Temizlik bir lüks değil, zorunluluktur. Çocuklarımızın sağlıklı bir ortamda eğitim alması, en temel insan haklarından biridir," dedi. Açıklamasında, temizlik personelinin düşük ücretlerle çalıştığını ve sigortalarının dahi yapılmadığını belirten Güldal, "Bu koşullarda kimse bu işi yapmak istemez. Eğer bugün harekete geçmezsek, çocukların geleceğini kaybedeceğiz," şeklinde konuştu. Eğitim Sen, kadrolu ve güvenceli temizlik personeli istihdam edilmesini talep ederek, her öğrenciye bir öğün yemek ve temiz içme suyu sağlanmasını

HAKKARİ- Hakkari-Van yolunda son iki gündür etkili olan yoğun yağışlar, dağlardan kopan kayaların kara yoluna düşmesine neden oldu. Bu olay, bölgedeki ulaşımı aksatırken, aynı zamanda sel, toprak kayması ve taşkın gibi tehlikeli durumlara da yol açtı. Özellikle Van, Hakkari ve Bitlis gibi çevre illerde etkili olan yağışlar, vatandaşların günlük yaşamını olumsuz yönde etkiliyor. Dünya üzerindeki birçok yolun zorlu şartlara maruz kaldığı bu dönemde, Van-Hakkari-Çukurca kara yolunda meydana gelen kaya düşmeleri, sürücülerin hayatını tehdit eder hale geldi. Dev kaya parçalarının düşmesi sonucunda bir aracın maddi hasar görmesi, can kaybının olmamasıyla birlikte bir nebze olsun rahatlatıcı bir gelişme oldu. Ancak, bu durumun ne kadar tehlikeli olduğu konusunda sürücüler arasında ciddi endişeler bulunuyor. Yola düşen kaya parçalarını temizlemeye çalışan sürücüler, yağışlı havalarda sıkça ölümle burun buruna geldiklerini belirtti. Sürücüler, "Bu yollar gerçekten tehlikeli hale geldi. Ya

VAN- Van Büyükşehir Belediyesi, İstanbul’daki Kent Lokantaları’na benzer bir projeyi hayata geçiriyor. Halk Lokantası, 23 Eylül Pazartesi günü kapılarını açıyor! İpekyolu ilçesinde  kurulan lokanta, günlük 600 kişiye hizmet verecek. 3 çeşit yemek sadece  70 TL 'ye sunulacak. 150 metrekarelik alanda faaliyet gösterecek olan lokanta, dar gelirli vatandaşların sağlıklı ve lezzetli yemeklere uygun fiyatlarla ulaşmasını hedefliyor. Lokanta, her gün  12.00-17.00  saatleri arasında açık olacak ve pazar günleri kapalı kalacak. Proje, sosyal hizmetler kapsamında yürütülen önemli bir adım olarak dikkat çekiyor.

VAN- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), “Hayat Tabloları, 2021-2023” verilerini açıkladı. Türkiye genelinde doğuşta beklenen yaşam süresi 77,3 yıl olarak belirlenirken, Van bu değeri 77,6 yıl ile geçerek Türkiye ortalamasının üstünde yer aldı. Van'da erkeklerin beklenen yaşam süresi 75,5 yıl, kadınların ise 79,8 yıl olarak kaydedildi. TÜİK'in raporunda, eğitim durumuna göre beklenen yaşam süresi de hesaplandı. Eğitim düzeyinin artmasıyla beklenen yaşam süresinin uzadığı gözlemlendi. Örneğin, ortaöğretim altı ile yükseköğretim düzeyindeki 30 yaşındaki bireyler arasında beklenen yaşam süresinde yaklaşık 5 yıl fark bulunuyor. Tunceli, doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il olarak 80,8 yıl ile öne çıkarken, erkeklerde de 78,1 yıl ile yine Tunceli lider konumda. Kadınlarda ise Tunceli 83,6 yıl ile en uzun yaşam süresine sahip. En düşük beklenen yaşam süresi ise Kilis’te 76,1 yıl olarak kaydedildi.

VAN- Van Büyükşehir Belediyesi, “Avrupa Hareketlilik Haftası” etkinlikleri çerçevesinde, Edremit Dilkaya (Engil) Deltası’na dikkat çekmek amacıyla anlamlı bir etkinlik düzenledi. Eşbaşkanlar Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan, doğanın korunmasına vurgu yapmak için kano ile sazlıklarda kürek çekti. Etkinliğe Edremit ve Gevaş Belediye Eşbaşkanları, meclis üyeleri, belediye çalışanları ve çevre aktivistleri katıldı. Dilkaya sazlıklarını “doğa harikası” olarak tanımlayan Eşbaşkan Şedal, bu alanın korunmasının gerekliliğine vurgu yaptı. Sazlıkların yok edilme tehlikesi altında olduğunu belirten Şedal, “Burada yürütülen politikalar nedeniyle sazlıklar tarım alanlarına dönüştürülüyor. Ancak biz, bu doğal zenginliğin korunması için elimizden geleni yapmaya hazırız,” dedi. Eşbaşkan Şedal, gelecekte sazlıkların ekolojik yaşam alanına dönüştürülmesi için projeler geliştirmeyi planladıklarını da sözlerine ekledi. “Dilkaya sazlıklarını, ekosistemin nasıl korunacağını öğreten bir akademi merkezi hal

VAN – Türkiye'nin en büyük gölü olan Van Gölü'nde, bugüne kadar keşfedilen en büyük mikrobiyalit bulundu. Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde gerçekleştirilen sportif dalışlarda, 34 metre 60 santimetre uzunluğunda dev bir mikrobiyalit keşfedildi. Bu yeni buluntu, önceki rekoru elinde bulunduran 18 metrelik mikrobiyalitlerin oldukça üzerinde. Adilcevaz Yukarı Deniz Derneği Başkanı Cumali Birol, keşfi ve mikrobiyalitlerin turizme kazandırılma sürecini açıkladı. Birol, “Bu mikrobiyalit, Van Gölü Havzası'ndaki en büyük örneğimiz. Üst çapı yaklaşık 15 metre olan bu dev örnek, tufa değil ama palmiye ağacına veya sedir ağacına benzeyen bir yapı gösteriyor. Bu eşsiz buluntu, bölgenin turizm potansiyelini artıracak” dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yapılan jeosit alanı çalışmaları devam ediyor ve mikrobiyalitlerin turizme kazandırılması planlanıyor. Dalış okullarının bölgedeki çalışmalarına devam ettiğini belirten Birol, “Bu mikrobiyalitler, Van Gölü Havzası'na önemli katkılar sa

VAN– Van’ın Tuşba ilçesine bağlı Akköprü Mezarlığı, gece saatlerinde kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından gerçekleştirilen hain bir saldırıya uğradı. Saldırganlar, mezarlık alanındaki onlarca mezarı tahrip ederek büyük bir tahribata yol açtı. Bu çirkin eylem, bölge halkı ve yetkililer tarafından derin bir üzüntü ve öfkeyle karşılandı. Gece geç saatlerde gerçekleşen olay, sabah saatlerinde ortaya çıktı. Belediye ekipleri, mezarlık alanına vardıklarında, mezarların büyük bir kısmının tahrip edildiğini ve etraftaki ağacların da kırıldığını fark etti. Hemen durumu polise bildiren ekipler, olay yerine gelen polis ekipleri tarafından tutanak tutuldu ve mezarları tahrip eden kişilerin bulunması için geniş çaplı bir araştırma başlatıldı. Bu tür olayların, şehirdeki toplumsal huzuru hedef aldığını belirten yetkililer, mezarlıkların onarımı için acil çalışmalar başlattı. Belediye yetkilileri, tahrip edilen mezarların yeniden onarılması için gereken tüm adımları atacaklarını duyurdu. Me

VAN – Van’ın Muradiye ilçesinde yer alan Urartular dönemine ait Körzüt Kalesi’nde, Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle yürütülen arkeolojik kazılar hız kesmeden devam ediyor. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Sabahattin Erdoğan’ın liderliğindeki 15 kişilik ekip, bu yılki çalışmalarında tapınak bölümüne odaklanmış durumda. Urartu Kralı Menua tarafından inşa ettirilen kalede yürütülen kazılarda, geçen yıl ortaya çıkarılan tapınak bölümünün yanı sıra, tapınak ekonomisiyle ilişkili eşyaların bulunduğu depo odalarına ulaşılması bekleniyor. Erdoğan, özellikle maden işçiliği ve savaş ekipmanlarına dair önemli buluntulara ulaşmayı umduklarını belirtti. Ayrıca, kalede Urartulara özgü sur duvarları ve taş işçiliğinin en önemli örneklerinin görülebileceğini ifade etti. Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli ise geçen yıl tapınak alanında bulunan çivi yazılı kitabelerin bilim dünyasında büyük yankı uyandırdığını vurguladı. Bu yıl, tapınak al

VAN- Yaz tatilinin başlangıcıyla birlikte, Van'daki camilerde Diyanet'in gözetimindeki Kur'an kurslarına devam eden küçük yaş sınıflarındaki çocuklar, dini vakıflar ve tarikatların radarına girdi. Kurs süresince çocukları markaja alan Vakıf ve tarikatlar her eylemlerinde de baş figür olarak kullanmaları ve alet edilmesi endişe verici bir tabloyu gözler önüne serdi. Van'da Kur'an Nesli Platformu'nun ve HUDAPAR’a yakınlığıyla bilinen Peygamber Sevdalıları Vakfı'nın düzenlediği “Hayat Namazla Güzeldir” etkinliği, 7-10 yaş arası kız ve erkek çocuklar için özel olarak düzenlendi. Etkinlik kapsamında, çocukların kavurucu güneş altında açık alanda ve beton zemin üzerinde namaz kılındı. Beşyol Meydanı'ndan Kent Meydanı'na kadar ellerinde Türkçe ve Kürtçe  dini içerikli dövizlerle yürütülen çocukların çevresini saran imame ve hocaların sıkı denetimi, miniklerin gözlerinde korku ve mucizeler oluşurken, bu manzara dikkatlerden kaçmadı. Çocukların namaz sırasınd

VAN- Okulların açılmasına kısa bir süre kala, Yüzüncü Yıl Üniversitesi yerleşkesinde bulunan KYK Kız Öğrenci Yurdu’nun üç blokunun yıkım kararı, kentte tepkilere neden oldu. Üniversite öğrencilerinin barınma sorunu yaşadığı Van’da, bu kararın okulların açılması arifesinde alınması, çeşitli kesimler tarafından "yanlış bir zamanlama" olarak değerlendirildi. Van Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı (YİKOB) tarafından yapılan resmi ilana göre, Melikşah, Ümmü Eymen ve Aişe Sıddıka Yurtlarının yıkım kararı, öğrencilerin mağduriyetine yol açacağı gerekçesiyle eleştiriliyor. YİKOB’tan yapılan açıklamada, yurtların enkazından çıkacak hurda karşılığı yıkım işinin 04 Eylül 2024 tarihinde ihale edileceği duyuruldu. İhalenin, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesine göre açık teklif usulüyle gerçekleştirileceği belirtildi. Toplam 34 bin metrekare alana sahip bu yurtların yıkımı, üniversite öğrencilerinin konaklama sorununu daha da derinleştireceği endişesiyle karşılandı. Öğr

VAN - Van'da çevreye verilen zararlar her geçen gün artıyor, halk ise bu durum karşısında endişe içinde. Son dönemde gerçekleşen çevre tahribatları, kentin farklı bölgelerinde kamu mallarını hedef alıyor. Kimliği belirsiz kişiler, çöp konteynerlerini yakıyor, oturma banklarını kırıyor ve kamelyaları yerinden söküyor. Bu vandallık, çevre bilincine sahip vatandaşlar arasında büyük tepkiye neden oluyor. Son olarak, İpekyolu ilçesi Gölbaşı Caddesi’nde bir gömme çöp konteyneri, bilinçli bir şekilde ateşe verilerek büyük hasar gördü. İpekyolu Belediyesi yetkilileri, bu eylemin kasıtlı olarak kamu hizmetlerini aksatmayı amaçlayan kişiler tarafından gerçekleştirildiğini belirtti. Edremit ilçesinde de çevreye zarar veren eylemler devam ediyor. Karayolları Köprülü Kavşağı civarındaki mesire alanında yer alan birçok kamelya yerinden sökülmüş, kalanlar ise parçalanarak kullanılamaz hale getirilmiş durumda. Bu durum, doğaseverlerin tepkisini daha da artırıyor. Belediye yetkilileri, çevre ve ka

VAN- Van Gölü'nün tuzlu ve sodalı sularında yetişen, sazan balığı ailesine ait olan ve sıfır alerji ve sadakat özelliğiyle dikkat çeken Van Balığı(İnci kefali), artık Dardanel markasıyla Türkiye genelinde tüketicilerin beğenisine sunuluyor. Hafta sonundan itibaren Migros pazarlarında yerini alacak bu özel lezzet, konserve tarzı sofraları süsleyecek. Van Balığı  Markalaştı İlk olarak 90’lı yıllarda Van Valisi Abdulkadir Sarı döneminde başlatılan, ardından 2000’li yıllarda Van Ticaret Borsası tarafından denemesi yapılan Van Balığı’nın konserve üretiminde  yeni bir şamaya  geçildi. Son olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Balıkçılık ve Su Ürünleri Araştırma Komisyonu üyesi Van Milletvekili Kayhan Türkmenoğlu'nun yoğun girişim sonucu, komisyon Van'da incelemelerde bulundu. Van Balığı'nın konserve üretimi için önemli adımlar atıldı. Türkmenoğlu'nun davetiyle Van'a gelen Dardanel Ton Endüstriyel Direktörü (CEO) Hayrettin Ekici ve Dardanel Ton Satın Alma Müdürü

HAKKARİ – Yüksekova ilçesine bağlı İnanlı köyünde yaşayan besiciler için yaz ayları, yayla yaşadıklarının başlangıcını simgeliyor. Köydeki kadınlar, yerel dilde "berivan" olarak sunulan süt sağımı yapan kadınlar, her sabah kamyonetlerle 10 kilometre uzaklıktaki Beyaztaş Yaylası'na doğru yola çıkıyor. Kadınlar burada, yaz mevsimi boyunca besledikleri küçükbaş hayvanların sütlerini sağarak geçişlerini sağlıyor. Bu zorlu sürecin ardından çekilen halaylar ise yaylada renkli görüntüler oluşturuyor. Yaz aylarında yayla yollarının açılmasıyla birlikte, 30'a yakın berivan, sabahın erken saatlerinde kamyonetlerle Beyaztaş Yaylası'na ulaşıyor. 2 bin küçükbaş hayvanın sütünü sağan kadınlar, gün boyu süren analizler altında, ancak bir o kadar da geleneksel bir tempoyla sürüyor. Sütler sağılmaz, bidonlara dolduruluyor ve köye götürülerek peynir, yoğurt, depolandığı gibi birimler dönüştürülüyor. Bu ürünler, hem kışlık stoklar için hazırlanıyor hem de satılarak aile bütçesine ka

VAN- Van, Siirt ve Şırnak sınırları arasında yer alan Masiro Kanyonu, sıcak havalarda serinlemek isteyenler için mükemmel bir kaçış noktası sunuyor. Van’ın Çatak ilçesi ile Siirt’in Pervari ve Şırnak’ın Beytüşşebap ilçeleri arasında bulunan bu saklı cennet, doğa severlerin ilgisini çekiyor. Berrak Sular ve Yeşil Bitki Örtüsü Van’a 125 kilometre mesafede bulunan Masiro Kanyonu, 12 kilometrelik uzunluğu ile serin sularını ziyaretçilere sunuyor. Kanyonun berrak ve soğuk suları, çevresine ferahlık getirirken, yemyeşil bitki örtüsü de doğayla iç içe bir deneyim vaat ediyor. Temiz havası ve doğal güzellikleriyle Masiro Kanyonu, sıcak yaz günlerinde serinlemek isteyenler için ideal bir mekan olarak öne çıkıyor. Kanyonun Doğal Güzellikleri Kanyonun dik kayalıkları arasında akarak yoluna devam eden soğuk su, ziyaretçilere serinletici bir etki sağlıyor. Doğayla baş başa zaman geçiren ziyaretçiler, kanyonun doğal güzelliklerinin tadını çıkarırken berrak sulara kendilerini bırakarak serinliğin ke

VAN- Van’da giderek artan yol ve kaldırım işgalleri, vatandaşların can güvenliğini tehdit ediyor. Belediyelerin uyarılarına rağmen, esnafın kaldırımları işgal etmesi, yayaların trafiğin yoğun olduğu yolları kullanmak zorunda kalmasına yol açıyor. Kaldırımların yanı başına park edilen araçlar ise kazalara davetiye çıkarıyor. Şehrin en işlek caddelerinden biri olan Maraş Caddesi’nde, yaya trafiğinin en yoğun olduğu bölgelerde, kaldırımları kullanmak neredeyse imkansız hale geldi. İnşaat firmalarının kaldırım ve yolun büyük bir kısmını tahtalarla kapatması, yaya geçişlerini adeta ölümle burun buruna getiriyor. Özellikle bebek arabasıyla gezen kadınlar ve engelli bireyler, yoğun araç trafiği nedeniyle ciddi tehlikelerle karşı karşıya kalıyor, bu durum vatandaşlar arasında büyük tepki topluyor. Kentte özellikle inşaat, manav, toptancı ve kahvehanelerin kaldırımları sürekli işgal etmesi, Van’da bitmek bilmeyen bir sorun olarak öne çıkıyor. Yöre halkı, bu işgaller nedeniyle engelli bireyleri